şansını mı denemek istiyorsun? öyleyse, rastgele bir yazıyı okumaya ne dersin?

Kardeşine yanmayan yüreğin, neye yanar bir an?



Soğuk bir şubat gününde ırk, din, dil gibi bahanelerle bölünmüş dünyanın bir kasabasında, ruhunu şeytana satmış cücük beyni kadar bir kalbe bile  sahip olmayan caninin sırf Türk olduğu için Hocalı'da katlettiği insanlarla alakalı yazdığı kitaptan bir paragraf:

“Biz arkadaşımız Haçatur'la ele geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırış çağırışları çok duyulmasın diye, Haçatur çocuğun annesinin kesilmiş memesini çocuğun ağzına soktu. Daha sonra bu 13 yaşındaki Türk'e onların  atalarının bizim çocuklara yaptıklarını yaptım. Başından, sinesinden ve karnından derisini soydum. Saate baktım, Türk çocuğu yedi dakika sonra kan kaybından öldü. İlk mesleğim hekimlik olduğuna göre hümanist idim, bunun için de Türk çocuğuna yaptığım bu işkencelerden dolayı kendimi rahatsız hissetmedim. Ama ruhum halkımın yüzde birinin bile intikamını aldığım için sevinçten gururlanırdı. Haçatur daha sonra ölmüş Türk çocuğunun cesedini parça parça doğradı ve bu Türkle aynı kökten olan köpeklere attı. Akşam aynı şeyi üç Türk çocuğuna daha yaptık. Ben bir Ermeni vatansever olarak görevimi yerine getirdim. Haçatur da çok terlemişti, ama ben onun gözlerinde ve diğer askerlerimizin gözlerinde intikam ve güçlü hümanizmin mücadelesini gördüm. Ertesi gün biz kiliseye giderek 1915'te ölenlerimiz ve ruhumuzun dün gördüğü kirden temizlenmesi için dua ettik. Ancak biz Hocalı'yı ve vatanımızın bir parçasını işgal eden 30 bin kişilik pislikten temizlemeyi başardık.” 
Ruhumuzun Canlanması – Zohi BALAYAN (Sayfa 260-262) 


devamını oku>>

Ruhun şad olsun...


devamını oku>>

Dua

Ey susamış gönüllerin Nafi ilacı! Ey Muahhir! Ey Mukaddim! Ey Muktedir! Ey kimsesizlerin kimsesi, ey Zahir! Nurun kâinatı aydınlıkların en aydınlığıyla ışıtırken, ne olur çaresiz ruhlarımızı da rahmetinle parlat. Kalbimiz atacaksa eğer senin aşkınla atsın. Seni ansın içimizde konuşan ne varsa. Dilimiz seni dönsün sabahtan akşama… Gecelerimiz senin nurunla aydınlansın bayram yeri gibi.


devamını oku>>


devamını oku>>

Duyuyorsun Değilmi ?


Hazır değildik abi ansızın çekip gitmene.Her ölüm gibi bu da çok erken oldu."Anlıyorsun Değil mi ?"
Bu aralar "havalar ayaz mı  ayaz. Ellerimiz çeplerimizde! Bir türkü tutturmusuz "duyuyorsun değil mi ?
Annem "Nane limon kabuğu bir tutam zencefil bir güzel kaynasın" diyor sence işe yarar mı ?

Abi bu aralar ülke gündemi çok karışık şikeydi,krizdi  "ali yazıyor veli bozuyor" yine."Üzülsek neye yarar !"

Çok karmaşık günlerdeyiz dedim ya, toplum olarak  bölündük iyice.artık ilk söz olarak "Hemşerim memleketin nire" deniyor."Gelin hep beraber anlaşalım .Zaten paramparça olmuş dünyamız.Daha fazla kesip bölmeye hiç gerek yok" diyen yok.


devamını oku>>